6 Aralık 2011 Salı

Yılbaşı Ruhu

Yılbaşılarını oldum olası çok sevmişimdir...
Çocukluğumdan beri her sene yılbaşı geldiğinde sanki yeni yıl ile birlikte herşey yenilenecekmiş gibi gelir bana.. Hem çok severim ve hem de heyecanlanırım yılbaşında ben... Hani, vardır ya yılbaşı ruhu diye birşey...Gerçek ya da değil ama bende olduğu kesin(:
        Son 3 yıldır evde minik bir bebek olmasından ötürü - malum bir sürü incik cincik süs, ya yutarsa ya ağaç üstüne devrilirse  diye- bir türlü kuramamıştım. Kısmet bu seneye nasip oldu.
      Artık 3 yaşını dolduran oğlumla bir akşam birlikte kurduk bu yılki çam ağacımızı...Aslında genelde evimin balkonunda baktığım,  saksıda bir çam ağacım var ama onlar yapayları kadar kocaman olmadığı için eşimin bana hediye aldığı çamı yıllardır kullanıyorum. En son kurduğumuzda çam ağacının ayağı pek bir yalpaladığından, eşim, bir ağaç küpünün içini oyup ayak  yapmıştı... Ama bu sene o ayağı da nereye kaldırdığımızı bulamadığım için  (ve illa ki ağacı hemen o an kurmak istediğim için aramaya uğraşamadığımdan)  balkonda bulunan boş damacanalardan birine sapladım çam ağacını.. Damacanayı da ikea'dan sırf desenini çok beğendiğim için aldığım bir örtüyle halletim :)) Gördüğünüz gibi  çok yaratıcı bir aileyizdir ayıptır söylemesi:)


Uğurcan ağacı süsleme işine ve ışıkların yanıp sönme olayından çok hoşlandı:)















Şu an için en büyük keyfimiz akşamları ışıkları kapatıp sadece yılbaşı ağacının ışıklarıyla oturmak(:
O nasıl bir huzurdur var yaaaa
Hele bir de televizyonlarda çocuklar için yeni yıl filmi varsa ve dışarda lapa lapa kar yağıyorsa....


Yılbaşı ruhu başka birşeydir işte...

Hiç de bazılarını dediği gibi "Amaaaan amma abartıyorsunuz,  ne olacak ki sadece bir gece, ertesi gün yine herşey aynı "  değil işte....


Aaaa  bu arada Şili'de yaşayan bir arkadaşım (Alberto Soto) bu tür çiçek ve organizasyon düzenleme işine girmiş.  Hele ki yılbaşı ağaçları şahane...  Fikir almak isterseniz işte adres:

http://www.albertosotodesigns.blogspot.com/



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder