17 Aralık 2011 Cumartesi

Ey Kanal D Duy Sesimi...

Şu aralar kaçırmadan seyrettiğim  az sayıdaki eğlenceli dizilerden bir tanesi olan "Bizim Yenge"'yi, sağ olsun Kanal D'deki arkadaşlar; kafalarına esmiş, demişler ki; şimdi "Keşanlı Ali Destanı"nı yayımlayacağız, zaten "Bizim Yenge"nin seyirci de oturdu , biz bunu saat 22:00'ye alalım. O saate Keşanlı Ali'yi koyalım...
Bizim Yenge

Şimdi ben sormaz mıyım biz burda eşekbaşı mıyız diye? Canınız sıkıldıkça  yayın saati mi değiştirilir? Ayrıca çoluk çocuk cümbür cemaat seyredilebilen nadir dizilerden birini daha geç bir saate iteleyip, daha fragmanında  adamın tekini çığlıklar içinde sırtından bıçaklayıp, hapishanede saçlarını kazıtan bir görüntü ile çocuklarda travma yaratabilecek bir filmi saat 20:00'e koymanın mantığı nedir? Bu dizi de bir tutsun, ona göre ayarlama yaparız mı dediler acaba? Yoksa bu filmin yapımcısı parayı basıp yayın saatini mi aldı? Nedir yani? Kaldı ki reyting zımbırtılarının da buram buram kokularının yayıldığı bu  günlerde ne için bu çaba?  "Keşanlı Ali" öz evlat da "Bizim Yenge"  üvey evlat mı?

Oh bee döktüm içimi rahatladım...şimdi  aslında benim "Keşanlı Ali" ile hiçbir alıp veremediğim yok aslında. Hatta az önce vikipedia'dan baktım. Türk Tiyatrosunun çok önemli  eserlerinden biriymiş. Haldun Dormen yazmış. Eğer okumak isterseniz sizin için linkine de getirdim:)
Keşanlı Ali Destanı

Keşanlı Ali Destanı

Her ne sebeple olursa olsun bir sürü kanal bunları çok yapıyor.
Show Tv'de Bir ara "Deli Sarayı" vardı. Sonraa yine Show Tv'de  keyifle seyrettiğim "Eşref Saati" vardı.

Deli Saraylı


Eşref  Saati




 
Muhteşem bir kadro ile her iki dizi de çok eğlenceliydi. Hoooop bi baktık yayından kaldırdılar.
Özellikle Show Tv bunu çok sık yapıyor. Önceleri canım dizileri geç saatlere alıyor, sonra habersiz ve ansızın diziyi ortadan kaldırıyor. Neymiş reytink'i  yokmuş. Yok canımmm, sen getir o reyting cihazını bizim eve gör bakalım ne reytink'miş, ne değilmiş. Yetti artık  töreli, ensest ilişkili, mafyalı diziler..
Üstelik de yayın mazereti : bunlar bizim ülkemizin gerçekleri, görmezlikten mi gelmeli?

Kardeşim  böyle bir duyarlılık olur mu? Tamam böyle şeyler oluyor, yaşanıyor, hatta gazetelerin ana sayfalarında manşetten kocası tarafından sırtından  bıçaklanan kadını daha gözlerini bile kapayamadan, zerre kadar vicdanında huzursuzluk duymadan yayın yapan gazeteciler de var.Onlara göre normal, kendi kızı bu görüntüyü görüp travma yaşamayacak, aksine şiddete karşı çıkacak ya...

Ama sonra kalkıp da gencecik insanlar birbirlerini bıçaklayıp, testereyle doğrayıp, bavullarda çöp tenekelerine attıklarında kimse şaşırmasın...

Evet, ne yazık ki bunlar, ülkemizde yaşanan acı gerçekler, ve evet, ateş hep en çok düştüğü yeri yakıyor. Ama bunların hiçbiri görsel anlamda gerek tv'de gerek gazetelerde topluma her gün dayatılarak sanki normal şeylermiş gibi piyasaya sürülmesin. Evet dikkat çekilsin ama mağdur kişiye  yüklenmek yerine ona yardım edilip yapılan yardımlar da yazılsın ki insanlar "ulan afferin be adam gibi adamlarmış,sahip çıkmışlar kadına/çocuğa..vs" densin. Yoksa karakolda polislerin dövdüğü kadına sırf  konsomatrismiş diye duydukları için imza toplayıp kendi evlerinden çıkarttıran insan müsveddelerinden ne farkımız olur ki? Kaldı ki dövülen konsomatris olsa ne olacak? O dayağı hak mı edecek??? Ben bu olayı yaşayan bayana çok üzüldüm, bu ülkede işiniz sadece Allah'a kalmış, haaa bi de ensesi kalın dayınız varsa belki bir nebze daha şanslı olabilirsiniz.

Neyse konu Bizim Yenge'den başladı taaa nerelere geldi...
Sonuçta hepsinin varacağı yer aynı; birbirimize saygı duymadığımız müddetçe bizden adam olmaaaazzz.
Buya demişti dersiniz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder