Oğlumun geçen hafta tutturduğu kuş alalım macerası, geçtiğimiz Pazar günü havanın güneşli olması dolayısıyla Üsküdar'dan vapurla Eminönü'ne geçip kuşçuları gezince biraz olsun geçmişti.
Aslında biz oraya gezmekten ziyade kuş almaya gitmiştik lakin kuşçu bize almak istediğimiz yavru muhabbet kuşunun bizi artık ailesi gibi göreceğini o yüzden evde açık bırakmamız gerektiğini söyleyince ve biz sadece akşamları evde olduğumuz için hayvana işkence etmemek için almaktan vazgeçtik.
Sonuçta akşam topu topu 2 saat evde olacağımız için bencillik edip hayvanı kafese kapatmanın bir manası yok...Neyse sonuçta ölürse vicdan azabı yaşayacağımız için almaktan vazgeçerek onun yerine çarşı pazarı gezip dönüşte de bizim kuzuya oyunca alıp bir nebze kafasını dağıttık.
Tabii o kadar yol ve hava değişimi bizim kuzunun bünyesini sersemletip bir de uyku saatine denk gelince, dönüşte yarı kucağımda vapurun koltuğunda sızdı, inerken poşetler ve çantalar babamızda kuzum benim kucağımda indik vapurdan... Bizimkinin o kadar pestili çıkmış ki gözünü bile açmadı. Arabayı da iskeleden bayaa bir uzağa bırakmışız hem hava güzel yürüyüş olur diye, hem de ancak orada yer bulduğumuzdan... ama tabii dönüşte küçük adamın kucakta taşınma ihtimali yoktu... Pusete de artık binmiyor...
Dolayısı ile 17 kg'luk kuzu ile ancak Üsküdar meydana kadar gelebildik. Meydandaki Sarıtaş'ta biz yemek molası verirken yemek yediğimiz süre boyunca bizimkinde yine tık yoktu valla... E buldu tabii ana kucağı uyanır mı ? Hiç uyanmadı.
Yemeğimizi yedik kalktık arabaya giden yolun yarısında ne zaman ki eşim kuzuyu aldı, ben de poşetleri, bizim ki açtı gözünü... Arabaya kadar babasının sırtında gitti, arabada biraz daha kestirdi. Biz de kendimizi dayıma attık.
Dayımın 2 tane muhabbet kuşu var. İncik ve Boncuk adında:)) Kuşları görünce bizimki mest tabii, e kuşlar da yabani değil, dayım kafese yaklaştıkça onlarda yanaşıyorlar... Bir ara yengem Uğurcan'ın eline yem koydu, dayım da bizimkinin elini kafesten içeri soktu da kuşlar oğlumun elinden yem yediler:) Önce korkar gibi oldu sonra alıştı, dudağından bile öptüler :) Zaten kuşu napıcaksın dediğimizde öpücem diyordu. Dayı ööle yapıyomuş , öyle diyor benim oğlum...
Kuş macerasını savuşturduktan sonra dün akşam iş çıkışı gittiğimiz İkea'da bizimki yeni bombasını patlattı.
-Anne ben bebek miyim?
- Hayır oğlum sen artık büyüdün, çocuk oldun. Niye soruyorsun?
- O zaman bebek alalım anne, bebekler çok güzel...
- !!!!
Bize acil bebek lazım dostlar:) Valla iki sevip bırakıcaz söz:)))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder