19 Mart 2012 Pazartesi

Mısıkan:))

Geçenlerde yanımda taşıdığım ajandamı açınca kenarına yazılmış  bir "mısıkan" yazısı gördüm. bu bir ara uğurcan'ın çok takıldığı ama bizim ne olduğunu hiç anlayamadığımız bir kelimeydi. unutmayayım  diye de yazmışım bir kenara.

Dün oğluşumla salonda kudururken yine aklıma geldi.  Uğurcan "Mısıkan" ne oğlum dedim.  "E Patlıcan anne" dedi:)) bizde çook uzun bir süre sonra mısıkan'ın gizemi öğrendik. İşin ilginci  eskiden söylemeye çalıştığı ama bir türlü söyleyemediği kelimeleri unutmamış olması  ve o kelimelerin kendisine ne ifade etttiğini de hala hatırlıyor olması...

İlerde okuyup okuyup güleceği diğer kelimelerimizden bazıları;

İndap :(hatta sıkıştırılınca indaapp indaapp diye bağırıyoruz)  anlamı imdat

Kendine kendine : kendi kendine demek:))  ben babamı böyle (sarsarak) uyandırıyorum diyor. Neden öyle uyandırıyorsun diyorum , cevap: E kendine kendine uyanmıyor:))) , yada hadi gidip babanı alalım diyorum o kendine kendine gelir diyor:))

Falet : Faaliyet  Soru  Uğurcan niye o duvarları boyuyorsun? Cevap: Anne falet  (faaliyet) yapıyorum:)))  Yuvada faaliyet yapıyorlar ya ordan öğrenmiş:)

Stretfilm :  Streç film -mutfakta kullanılan.  aslında bunu o kadar değişik telaffuz edebiliyor ki biz babasıyla her seferinde bir daha söyle diye diye en sonunda bu şekilde söylediğine karar verdik:) Bu aralar streç filme taktı kafayı , Bütün ruloyu veriyoruz eline , ya evdeki gitarı paketliyor, ya polis olup benim ellerimi  avuç içlerim biraraya gelecek şekilde kapattırıp filmle sarıyor, ya da düdüklü tencerenin içindeki sepet kısmının içine ne bulursa (mutfak eldiveni, babasının parfümleri..vs.)doldurup sepeti streç filmler kaplattırıyor. Kaplattıktan sonra da aa bunu da koyalım diye bir yerlerinden son eklenen şeyi sıkıştırmaya çalışıyoruz. ama öyle bütün paketi açıp yeniden paketlenecek şekilde değil azıcık tek bir yerinden açıp yine aynı şekilde kapatılacak:)))

İşte ondan :  Yanlış söylediği bir kelimenin  düzgün halini söyleyip sonra ona bu ne diye sorduğumuzda  2 kere yanlış cevap veriyor (ve biz yine düzelttiğimizde) bir sonraki sorduğumuza verdiği cevap işte ondan:))
 Misal:  - Oğlum bak bu ruhsat . Söyle bakalım neymiş?
            - Ruksak
            - Hayır oğlum ruh-sat . Söyle bakalım
            - Eee işte ondan...:)


Çık Çık : Daha küçükken söylerdi bunu . Araba anahtarı demek daha doğrusu uzaktan kumandalı olan araba anahtarı.  Hani arabayı kumandayla açtığınızda çıkarttı bir ses var ya sanırım ondan esinlenmişti. Ama biz bu çık çıktan az çekmemiştik:)) ahh ne ağlardı o çık çığı almak için....

Pat Pat :  bunu da küçükken patlamış mısıra söylerdi.  Mutfakta tezgaha oturtup birlikte patlamış mısır yapardık. Tencerenin cam kapağından mısırların patlamasını seyrederdi. İlk söylediği zamanla ne olduğunu anlamamıştık. Söylediği şey eğer mutfaktaki raflardaysa mutlaka kendini kucağa aldırır,istediği şeyi gösterirdi. Pat Pat'ın ne olduğunu da ilk öyle anlamıştık açıkçası.

Bu aralar artık pazarlık yapmayı da öğrendi:) Eve gelirken ne istiyorsun diyorum eeee iki ( parmaklarıyla da 2 yapıyor) tane lolipop diyor. akşamında eğer ben ona 1tane verirsem ama ben 2 tane istemiştim diyor:))

Bir de bu kış dudak nemlendirici masrafım hiiiç bitmedi. Sağolsun Uğurcan onları çok seviyor. Eskiden Nivea'nın çileklisini alıyordum hem hafif bir pembelik veriyor hemde ışıltı veriyordu. ama bizim küçük bey her seferinde çantamı karıştırıp, bulduğu kremleri boya niyetine her yerde kullandığı için artık şeffaf renge dönmek durumunda kaldım. Pembeyi unuttu mu derseniz hayır unutmadı  hâlâ arada bir "ama ben kırmızıdan istiyorum" diyor ama "tamam bir dahakine alırız" deyince peki diyor, geçiştiriyoruz . Kremleri ne yapıyor derseniz ( pembe olanla kağıtları boyuyordu) renksiz olanlarını çatlayan dudağına  (üst dudağının ucuna ) sürüyor yada yüzümüze yüz boyası olarak kullanıyoruz. Beyimiz kedi yapıyormuş beni:))))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder